Kalın Bağırsak Kanseri
1 sayfadaki 1 sayfası
Kalın Bağırsak Kanseri
Sindirim sisteminin son kısmını oluşturan kalın bağırsakta gelişen kanserler genel olarak "kolorektal kanserler" olarak adlandırılıyor.
Kalınbağırsağın son kısmı olan rektumda geliştiğinde rektum kanseri, daha önceki kısımlarında görüldüğünde ise kolon kanseri olarak ifade ediliyor. Kalınbağırsak kanserleri erkeklerde akciğer ve prostat kanserlerinden, kadınlarda ise meme ve akciğer kanserinden sonra en sık görülen kanser türünü oluşturuyor.
Genellikle 50 yaşından sonra gelişse de daha erken yaşlarda da ortaya çıkabiliyor. Kalınbağırsak kanserinin oluş nedeni kesin olarak bilinmiyor. Ancak, bazı faktörler hastalığın ortaya çıkma riskini artırıyor
Belirtiler, tümörün kalın bağırsakta yerleştiği yere göre değişiyor. Bağırsak dışkılama alışkanlığında değişiklik, sürekli kabızlık veya ishal/kabızlık, dışkılama ihtiyacı duyma ancak rahatlayamama, dışkıda kan görülmesi, kramp şeklinde veya sürekli gelişen karın ağrısı, iştah azalması ve zayıflama en sık görülen belirtilerini oluşturuyor.
Dolayısıyla bu belirtilerden yakınıyorsanız, özellikle ailenizde de kolorektal kanser hikayesi varsa ve 40 yaş üzerindeyseniz doktora başvurmayı ihmal etmeyin.
İlerleyen yaş önemli bir risk faktörüdür.
Hastaların yüzde 90’ını 50 yaşın üzerindeki bireyler oluşturuyor. Sebze, meyve, tahıl ürünlerini az yiyip buna karşılık kırmızı et, hayvansal yağ ve kızartmalarını fazla tüketenler de risk altında.
Hareketsiz bir yaşam tarzını benimseyenler, ideal kilonun üzerinde olanlar, sigara ve alkol tüketenler de riskli grubuna giriyor.
Bunların yanı sıra bağırsakta polipleri olanlar, ülseratif kolon ve Crohn hastalığına yakalananlarda da kanser gelişebiliyor.
Ayrıca ailede birden fazla kişide kolorektal kanser görülmesi şansızlığa bağlı olabiliyor. Ancak, kalınbağırsak kanserinin ailenin her jenerasyonunda ve birden fazla kişide görülmesi hastalığın ailesel olabileceğini düşündürüyor.
Erken tanı için:
Sağlıklı her erkek ve kadının 50 yaşından itibaren her yıl dışkıda gizli kan testi ve 5 yılda bir rektosigmoidoskopi veya 10 yılda bir kolonoskopi ya da 5-10 yılda bir baryumlu kolon filmi çektirmesi gerekiyor. Bu testler yapıldığı zaman parmakla rektal muayaneden de yararlanılıyor. Yüksek risk faktörü taşıyan kişilerin bu testleri daha erken yaşlarda ve daha sıklıkla yaptırması gerekiyor.
Yapılan araştırmalar, günümüzde kalın bağırsak kanserinin taranabilir ve önlenebilir bir kanser türü olduğunu ortaya koyuyor.
Erken tanı hastalığa bağlı ölüm oranlarını önemli ölçüde azaltıyor. Kolorektal kanser tanısında; doktor tarafından fizik muayene, yani parmakla rektum muayenesiyle birlikte, dışkıda kan ve gizli kan testi, rektoskopi veya kolonoskopi, baryumlu kolon filmi, karın ultrasonografisi/bilgisayarlı tomografi/MR, kanda CEA değerinin araştırılması, PET, biopsi ve patolojik incelemeden yararlanılıyor.
Kolorektal kanser tanısı konan hastada yukarıdaki tanı araçları ile evreleme diye adlandırılan hastalığın yaygınlığı araştırılıyor. Hastanın tedavisi ve izlem planı evreleme sonucunda yapılıyor
Kolorektal kanserde, tümörün yerleştiği yere ve hastalığın evresine göre çeşitli tedavi seçeneklerinden yararlanılıyor. Kolorektal kanser tedavisi multidisipliner bir ekip tarafından planlanıp uygulanıyor.
Bu ekipte gastroentereloji uzmanı, cerrah, tıbbi onkoloji uzmanı, radyasyon onkolojisi uzmanı, patoloji uzmanı ve görüntüleme uzmanları bulunuyor. Hastalığın en önemli tedavisini, tümörün bağırsağın sağlıklı kısmıyla birlikte cerrahi yöntemle çıkartılması oluşturuyor.
Bununla birlikte ilgili bölgesel lenf bezleri de yine cerrahi yöntemle alınıyor. Tümörün yerleşim yerine göre bazı durumlarda geçici veya kalıcı kolostomi denilen bağırsağın karına açılma işlemi yapılması gerekebiliyor.
Cerrahi tedaviden sonra riskli kişilerde hastalığın yinelemesini önlemek amacıyla serumla veya ağızdan alınan ilaçlardan oluşan kemoterapi yönteminden yararlanılıyor. Ayrıca, kanser hücrelerinin diğer bölgelere yayıldığı kişilerde de hastalığın kontrolü için kemoterapi uygulanıyor.
Bunların yanı sıra günümüzün modern kanser tedavisi olan "Hedefe yönelik tedavi" kolorektal kanserlerde uygulanıyor. Amaç kanserin oluşumuna neden olan mekanizmaların işleyişini önlemek. Hücrenin kontrolsüz çoğalmasını sağlayan mekanizmaların veya tümörün beslenmesi ve yayılması için oluşturduğu damarlanmanın önlenmesi de hedefleniyor.
Radyoterapi ise bağırsağın son kısmı rektumda gelişen hastalarda cerrahiden önce veya sonra hastalığın yayılmasını ve yinelemesini önlemek amacıyla uygulanıyor.
Korunmak için yapmanız gerekenler arasında;
Tarama yöntemlerinden yararlanın: 50 yaş ve üzeriyseniz her yıl dışkıda gizli kan testi ve 5 yılda bir rektosigmoidoskopi veya 10 yılda bir kolonoskopi ya da 5-10 yılda bir baryumlu kolon filmi çektirmeye özen gösterin. Bu testler yapıldığı zaman parmakla rektal muayenenizi de aksatmayın. Yüksek risk faktörleri taşıyorsanız bu testleri daha erken yaşlarda ve daha sıklıkla yaptırın.
Sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinin: Meyve, sebze ve tahıldan zengin, hayvansal yağ, kırmızı et ve kızartmalardan fakir beslenmeye özen gösterin.
Düzenli egzersiz yapın: Her gün veya en azından haftada 3 kez düzenli egzersiz yapmayı ihmal etmeyin.
Ailenizi tanıyın: Ailenizdeki bireylerde kanser olup olmadığını, ne tip kanserlerin görüldüğünü ve hangi yaşlarda oluştuklarını araştırın. Ailenizde sık olarak kolorektal kanser ve polip görülüyorsa doktorunuza başvurun, genetik test yaptırıp yaptırmamayı tartışın.
Yapılan araştırmalar, kalın bağırsak kanserinin taranabilir ve önlenebilir bir kanser türü olduğunu ortaya koyuyor. Erken tanı için de her erkeğin ve kadının rutin muayenelerine özen göstermesi gerekiyor.
Kalın bağırsak kanserinde erken tanı, hastalığa bağlı ölüm oranlarını önemli ölçüde azaltıyor.
Kanserden korunmak için düzenli egzersiz yapın ve bol bol sebze ile meyve tüketin.
KAYNAK: Anadolu Sağlık Merkezi
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz