Eklem Sağlığı
1 sayfadaki 1 sayfası
Eklem Sağlığı
Glukozamin Sülfat eklemler, kalp kapakçıkları, damarların bazal membranı gibi yerlerde kartilaj dokusunun yapımı için gereklidir. Antienflammatuar, eklem koruyucudur ve artrit, bursit gibi eklem hastalıklarını iyileştirir. Günlük yiyeceklerimizde yeterli miktarda bulunmaz. Gıda takviyesi olarak karides ve istiridye gibi deniz ürünlerinin kabuklarından üretilir.
Genellikle Kondroitin Sülfat'la kombine olarak kullanılır. Kondroitin Sülfat eklem kartilajının ana yapısını oluşturur. Eklemler, kalp kapakçıkları, damarların bazal membranı gibi yerlerde kıkırdak dokusunun yapımı için gereklidir, artrit, bursit gibi eklem hastalıklarında yararlıdır. Glukosamin ve kondroitin sülfat insan vücudunda konnektif dokuda ve eklem kartilajlarında doğal olarak bulunurlar.
MSM (Metilsülfonilmetan), vücut sağlığı için temel olan sayısız biyokimyasal işlemde kullanılan sülfürü depolar. Sülfür özellikle bağ dokularının korunmasında son derece kritik önem taşır. Artirit hastalığı olan kişilerde sülfür miktarı normalin yaklaşık üçte biri kadardır. MSM desteği, eklemlerde hareket kabiliyetini artırır, şişkinliği ve sıvı kaybını azaltır. Artirite bağlı ağrıyı azaltır, dolaşımı düzenler ve kıkırdak dejenerasyonunu engeller.
Eklem kıkırdağının kalınlığı 2- 5 mm arasında değişir. Genellikle yük taşıyan eklemlerde daha kalındır. Kemik yüzeylerini örten eklem kıkırdağının özelliklerinden biri sürtünme katsayısının çok düşük olmasıdır. Bu sayede iki yüzey rahatlıkla birbirleri üzerinde kayar. Kıkırdağının yapısında, %70-80 oranında su, %10-15 oranında proteoglikanlar, %10-15 oranında kollajen, %1 oranında kıkırdak hücreleri olan kondrositler bulunur. Kıkırdak hücreleri olan kondrositler, Glukozaminoglikanları (hyaluronik asit, kondroitin sülfat ve Keratan sülfat) üretir. Glukozaminoglikanlar ise bir araya gelerek Proteoglikan ismi verilen yapı taşlarını oluşturur. Proteoglikanlar, su, kollajen lifleri ve kondrosit hücreleri ile birlikte kıkırdağı oluştururlar. Glukozaminoglikanların miktarındaki azalma, kıkırdak üretim bozukluğuna neden olur. Kıkırdağın temel yapı taşı olan glukozaminler, aşağıdaki reaksiyon sonucu vücutta, özellikle kondroitin sülfatı oluşturarak eklemin sağlıklı yapısının devamını sağlamaya yardımcı olur. Ağız yoluyla alınan Glukozamin proteoglikanları oluşturur. Proteoglikanlar da kollajen lifler, su ve çok az kondrosit hücreleri ile beraber kıkırdağı meydana getirir.
Eklem kıkırdağının çok sınırlı bir tamir kapasitesi vardır. Kıkırdaktaki hasarı tamir edebilmek için öncelikle kıkırdak hücreleri olan kondrositler kapasitelerini artırarak çalışmaya başlar. Ancak kıkırdaktaki hasar büyükse ve sürekli ise, kıkırdak hücrelerinin tamir kapasitesi yetersiz kalır. O zaman, hasar, hiçbir özelliği olmayan bağ dokusu ile tamir edilir. Böylece, kıkırdağın yapısı ve tamir kapasitesi bozulur. Yaşlanma ve osteoartrit gibi değişik durumlarda Glukozaminoglikanların sentezi (özellikle kondroitin üretimi) düşüktür. Dolayısı ile proteoglikanlar oluşamaz ve kıkırdağın yapısında görev alamaz. Bu ise eklemde hareket yeteneğinin sınırlanması ile sonuçlanır. Kıkırdak yapımı için Glukozamin gereklidir. Glukozamin bir aminosakkarittir ve kondrositler tarafından kıkırdak yapımı için kullanılan temel bir maddedir. Kıkırdağın temel yapı taşı olan glikozaminoglikanların yapım reaksiyonlarında görev alır.Glukozaminoglikanlar su tutma özelliğine sahiptir. Bu sayede proteoglikanların su tutan bir sünger gibi kıkırdak dokusu içinde görev almasını ve darbelerin kıkırdak tarafından rahatça tolere edilmesini sağlar.
Glukozamin kıkırdağın yıkımına neden olan enzimleri inhibe ederek erken kıkırdak hasarını da önler. Kollajen yapımını sağlar. Kondroitin, en önemli glikozaminoglikanlardan biridir. Vücutta en fazla bulunan Glikozaminoglikandır. Kondroitin-4-sülfat ve Kondroitin-6-sülfat karışımı olarak bulunur. Glukozamin gibi kıkırdak yapımı için gerekli olan proteoglikanların yapısında bulunan esansiyel bir maddedir. Kondroitin de kıkırdak hasarına neden olan enzimleri engelleyerek kıkırdağın erken yıkımını önler. Kondroitinin dışarıdan oral yolla alımı kıkırdak yapımını uyarmaya ve kıkırdak yıkımında rol alan enzimleri durdurarak erken yıkımın önlenmesine yardımcı olur.
Glukozamin ve Kondroitinin, non-steroid antienflamatuvar romatizmal ilaçların aksine herhangi anlamlı bir yan etkiye sahip değildirler. Mide üzerine yan etkileri bulunmamaktadır ve prostoglandin sentezi üzerinde herhangi bir negatif etki göstermez. Belirgin antienflamatuvar etki gösterir, kıkırdak hasarını durdurabilir, kıkırdak yapımını uyarabilirler.
Bu sayede, kıkırdak hasarından kaynaklanan kronik ağrının azalmasına da yardımcı olurlar.
Osteoartrit ve eklemin hasar gördüğü diğer bütün durumlarda eklem hasarının ilerlemesini yavaşlatmak, kıkırdağın rejenerasyonunu sağlamak, eklemlerin fonksiyonlarını iyileştirmek, eklemleri koruyup güçlendirmek ve kronik ağrıyı azaltmaya yardımcı olmak amacı ile kullanılır. Glukozamin, incinme veya eklem kireçlenmesinin sebep olduğu hasarı tamir edici özelliği nedeniyle osteoartrit denen eklem kireçlenmesinde, romatoid artritte beslenme desteği olarak kullanılabilir. Glukozamin osteoporoziste (kemik zayıflaması), yara iyileştirici olarak da cilt sorunlarında yararlıdır. Glukozamin solunum yolu allerjilerinde, böbrek taşı oluşumunu engellemede yardımcıdır. Ağrı kesici ve iltihap giderici (antienflamatuvar) etkisi nedeniyle romatizmanın çeşitli türlerinde kullanılabilecek yardımcı bir destektir.
Genellikle Kondroitin Sülfat'la kombine olarak kullanılır. Kondroitin Sülfat eklem kartilajının ana yapısını oluşturur. Eklemler, kalp kapakçıkları, damarların bazal membranı gibi yerlerde kıkırdak dokusunun yapımı için gereklidir, artrit, bursit gibi eklem hastalıklarında yararlıdır. Glukosamin ve kondroitin sülfat insan vücudunda konnektif dokuda ve eklem kartilajlarında doğal olarak bulunurlar.
MSM (Metilsülfonilmetan), vücut sağlığı için temel olan sayısız biyokimyasal işlemde kullanılan sülfürü depolar. Sülfür özellikle bağ dokularının korunmasında son derece kritik önem taşır. Artirit hastalığı olan kişilerde sülfür miktarı normalin yaklaşık üçte biri kadardır. MSM desteği, eklemlerde hareket kabiliyetini artırır, şişkinliği ve sıvı kaybını azaltır. Artirite bağlı ağrıyı azaltır, dolaşımı düzenler ve kıkırdak dejenerasyonunu engeller.
Eklem kıkırdağının kalınlığı 2- 5 mm arasında değişir. Genellikle yük taşıyan eklemlerde daha kalındır. Kemik yüzeylerini örten eklem kıkırdağının özelliklerinden biri sürtünme katsayısının çok düşük olmasıdır. Bu sayede iki yüzey rahatlıkla birbirleri üzerinde kayar. Kıkırdağının yapısında, %70-80 oranında su, %10-15 oranında proteoglikanlar, %10-15 oranında kollajen, %1 oranında kıkırdak hücreleri olan kondrositler bulunur. Kıkırdak hücreleri olan kondrositler, Glukozaminoglikanları (hyaluronik asit, kondroitin sülfat ve Keratan sülfat) üretir. Glukozaminoglikanlar ise bir araya gelerek Proteoglikan ismi verilen yapı taşlarını oluşturur. Proteoglikanlar, su, kollajen lifleri ve kondrosit hücreleri ile birlikte kıkırdağı oluştururlar. Glukozaminoglikanların miktarındaki azalma, kıkırdak üretim bozukluğuna neden olur. Kıkırdağın temel yapı taşı olan glukozaminler, aşağıdaki reaksiyon sonucu vücutta, özellikle kondroitin sülfatı oluşturarak eklemin sağlıklı yapısının devamını sağlamaya yardımcı olur. Ağız yoluyla alınan Glukozamin proteoglikanları oluşturur. Proteoglikanlar da kollajen lifler, su ve çok az kondrosit hücreleri ile beraber kıkırdağı meydana getirir.
Eklem kıkırdağının çok sınırlı bir tamir kapasitesi vardır. Kıkırdaktaki hasarı tamir edebilmek için öncelikle kıkırdak hücreleri olan kondrositler kapasitelerini artırarak çalışmaya başlar. Ancak kıkırdaktaki hasar büyükse ve sürekli ise, kıkırdak hücrelerinin tamir kapasitesi yetersiz kalır. O zaman, hasar, hiçbir özelliği olmayan bağ dokusu ile tamir edilir. Böylece, kıkırdağın yapısı ve tamir kapasitesi bozulur. Yaşlanma ve osteoartrit gibi değişik durumlarda Glukozaminoglikanların sentezi (özellikle kondroitin üretimi) düşüktür. Dolayısı ile proteoglikanlar oluşamaz ve kıkırdağın yapısında görev alamaz. Bu ise eklemde hareket yeteneğinin sınırlanması ile sonuçlanır. Kıkırdak yapımı için Glukozamin gereklidir. Glukozamin bir aminosakkarittir ve kondrositler tarafından kıkırdak yapımı için kullanılan temel bir maddedir. Kıkırdağın temel yapı taşı olan glikozaminoglikanların yapım reaksiyonlarında görev alır.Glukozaminoglikanlar su tutma özelliğine sahiptir. Bu sayede proteoglikanların su tutan bir sünger gibi kıkırdak dokusu içinde görev almasını ve darbelerin kıkırdak tarafından rahatça tolere edilmesini sağlar.
Glukozamin kıkırdağın yıkımına neden olan enzimleri inhibe ederek erken kıkırdak hasarını da önler. Kollajen yapımını sağlar. Kondroitin, en önemli glikozaminoglikanlardan biridir. Vücutta en fazla bulunan Glikozaminoglikandır. Kondroitin-4-sülfat ve Kondroitin-6-sülfat karışımı olarak bulunur. Glukozamin gibi kıkırdak yapımı için gerekli olan proteoglikanların yapısında bulunan esansiyel bir maddedir. Kondroitin de kıkırdak hasarına neden olan enzimleri engelleyerek kıkırdağın erken yıkımını önler. Kondroitinin dışarıdan oral yolla alımı kıkırdak yapımını uyarmaya ve kıkırdak yıkımında rol alan enzimleri durdurarak erken yıkımın önlenmesine yardımcı olur.
Glukozamin ve Kondroitinin, non-steroid antienflamatuvar romatizmal ilaçların aksine herhangi anlamlı bir yan etkiye sahip değildirler. Mide üzerine yan etkileri bulunmamaktadır ve prostoglandin sentezi üzerinde herhangi bir negatif etki göstermez. Belirgin antienflamatuvar etki gösterir, kıkırdak hasarını durdurabilir, kıkırdak yapımını uyarabilirler.
Bu sayede, kıkırdak hasarından kaynaklanan kronik ağrının azalmasına da yardımcı olurlar.
Osteoartrit ve eklemin hasar gördüğü diğer bütün durumlarda eklem hasarının ilerlemesini yavaşlatmak, kıkırdağın rejenerasyonunu sağlamak, eklemlerin fonksiyonlarını iyileştirmek, eklemleri koruyup güçlendirmek ve kronik ağrıyı azaltmaya yardımcı olmak amacı ile kullanılır. Glukozamin, incinme veya eklem kireçlenmesinin sebep olduğu hasarı tamir edici özelliği nedeniyle osteoartrit denen eklem kireçlenmesinde, romatoid artritte beslenme desteği olarak kullanılabilir. Glukozamin osteoporoziste (kemik zayıflaması), yara iyileştirici olarak da cilt sorunlarında yararlıdır. Glukozamin solunum yolu allerjilerinde, böbrek taşı oluşumunu engellemede yardımcıdır. Ağrı kesici ve iltihap giderici (antienflamatuvar) etkisi nedeniyle romatizmanın çeşitli türlerinde kullanılabilecek yardımcı bir destektir.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz