Soru : Dünyanın herhangi bir yerinde hiçbir şekilde dinden haberi olmayan insanların ahiretteki durumu nedir?
1 sayfadaki 1 sayfası
Soru : Dünyanın herhangi bir yerinde hiçbir şekilde dinden haberi olmayan insanların ahiretteki durumu nedir?
Soru : Dünyanın herhangi bir yerinde hiçbir şekilde dinden haberi olmayan insanların ahiretteki durumu nedir?
Cevap: Bismillahirrahmanirrahim
Şayet günümüzdeki bu kadar iletişim vasıtalarına rağmen hala böyle bir kimse varsa, sadece Allah’ın varlığını bilmekle yükümlü olacaktır. Çünkü insan aklı Yaratıcı’nın varlığını idrake haizdir.
Aklı başında olan her insana, Allah’ın varlığını bilip tasdik etmek farzdır. Kâinatta her zerre, ilim ve kudret sahibi bir Yaratıcı’nın varlığına şahadet edip dururken, her şeyin üstünde bir akla sahip olan insanın bunu anlamaması, bunu düşünüp bulmaması caiz olamaz. Onun içindir ki, insan nerede ve hangi zamanda yaşamış olursa olsun, kendi aklıyla düşünerek Allah’ı bulması ve bilmesi, üzerine farzdır.
Allah Teâlâ insanlara, dinî vecibelerini beyan eden bir Peygamber göndermemiş bile olsa idi, akılları ile Allah’ın varlığını ve birliğini bilmek onların üzerine vacip olurdu, Şu kadar ki, böyleleri, yani Peygamberlerin tebligatından haberi olmayanlar; ibadetler, namaz, oruç, zekât vesaire şer’i hükümlerle mükellef değildirler. Çünkü bu gibi şer’i hükümler yalnız akıl ile anlaşılmaz. Onlar ancak bir Peygamberin haber vermesiyle bilinir.
Cevap: Bismillahirrahmanirrahim
Şayet günümüzdeki bu kadar iletişim vasıtalarına rağmen hala böyle bir kimse varsa, sadece Allah’ın varlığını bilmekle yükümlü olacaktır. Çünkü insan aklı Yaratıcı’nın varlığını idrake haizdir.
Aklı başında olan her insana, Allah’ın varlığını bilip tasdik etmek farzdır. Kâinatta her zerre, ilim ve kudret sahibi bir Yaratıcı’nın varlığına şahadet edip dururken, her şeyin üstünde bir akla sahip olan insanın bunu anlamaması, bunu düşünüp bulmaması caiz olamaz. Onun içindir ki, insan nerede ve hangi zamanda yaşamış olursa olsun, kendi aklıyla düşünerek Allah’ı bulması ve bilmesi, üzerine farzdır.
Allah Teâlâ insanlara, dinî vecibelerini beyan eden bir Peygamber göndermemiş bile olsa idi, akılları ile Allah’ın varlığını ve birliğini bilmek onların üzerine vacip olurdu, Şu kadar ki, böyleleri, yani Peygamberlerin tebligatından haberi olmayanlar; ibadetler, namaz, oruç, zekât vesaire şer’i hükümlerle mükellef değildirler. Çünkü bu gibi şer’i hükümler yalnız akıl ile anlaşılmaz. Onlar ancak bir Peygamberin haber vermesiyle bilinir.
Similar topics
» DİYANET SORU CEVAP -5
» DİYANET SORU CEVAP -6
» DİYANET SORU CEVAP -7
» DİYANET SORU CEVAP -8
» DİYANET SORU CEVAP-4
» DİYANET SORU CEVAP -6
» DİYANET SORU CEVAP -7
» DİYANET SORU CEVAP -8
» DİYANET SORU CEVAP-4
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz